Tıp dilinde fazla kilolu olmaya obezite adı verilir. Obezite yani aşırı şişmanlık, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Yemek yeme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve ailede şişmanlık öyküsü bulunan kişilerin obeziteyi yaşaması son derece normaldir. Bir kişiye obez demek için boy ve kilonun oranlanması ile elde edilen vücut kitle endeksinin 30 ‘un üzerinde olması yeterlidir. Vücut kitle endeksi 30-35 aralığında olanlar 1. Sınıf obez, vücut kitle indeksi 35-40 arasında olanlar 2. Sınıf obez, vucüt kitle indeksi 40’ın üzerinde olanlar ise aşırı(morbid) obez olarak derecelendirilirler. Vücut kitle indeksi 25-30 arasında olanlar obez adayı olduğunu unutulmamalıdır.
Obezitenin Kaçınılmaz Sonuçları
Obezite, önlenebilen bir sağlık sorunudur. Eğer obezite için önlem alınmazsa, yaşam kısalır. Hayat standartlarında kalite isteyen kişiler obeziteye önlem almak zorundadır.
Obez insanlarda ölüm riski, hipertansiyon, kan yağlarında yükselme (kolesterol ve trigliseritler), tip II diyabet, koroner arter hastalığı ve kalp krizi, safra kesesi taşı, osteoartrit (kireçlenme), uyku ve solunum problemleri, bazı kanserler (endometrium, meme, kolon), karaciğer yağlanması ve siroz, kısırlık riskleri artmıştır. Eğer obezite sorununu etkili yöntemler kullanarak çözemediğimiz takdirde Metabolik sendroma, Şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıklarına, karaciğer yağlanması ve siroza, safra kesesi taşlarının oluşmasına, reflü hastalığına, uyku apnesi, polikistik over sendromu ve kısırlığa, kolon, endometrium ve meme kanserine, diz ve omurga eklemlerinde kireçlenmelere, cilt hastalıklarına yol açarak yaşamı tehtid edip yaşam süresinde kısalmalara yol açmaktadır.
Ayrıca obezite ön yargılara, ayrımcılığa hatta işsizliğede yol açabilmektedir.