Lütfen Bekleyiniz...



BLOG

04/Eyl/2019

 

Tıp dilinde fazla kilolu olmaya obezite adı verilir. Obezite yani aşırı şişmanlık, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Yemek yeme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve ailede şişmanlık öyküsü bulunan kişilerin obeziteyi yaşaması son derece normaldir. Bir kişiye obez demek için boy ve kilonun oranlanması ile elde edilen vücut kitle endeksinin 30 ‘un üzerinde olması yeterlidir. Vücut kitle endeksi 30-35 aralığında olanlar 1. Sınıf obez, vücut kitle indeksi 35-40 arasında olanlar 2. Sınıf obez, vucüt kitle indeksi 40’ın üzerinde olanlar ise aşırı(morbid) obez olarak derecelendirilirler. Vücut kitle indeksi 25-30 arasında olanlar obez adayı olduğunu  unutulmamalıdır.

 

Obezitenin Kaçınılmaz Sonuçları 

Obezite, önlenebilen bir sağlık sorunudur. Eğer obezite için önlem alınmazsa, yaşam kısalır. Hayat standartlarında kalite isteyen kişiler obeziteye önlem almak zorundadır.

 Obez insanlarda ölüm riski, hipertansiyon, kan yağlarında yükselme (kolesterol ve trigliseritler), tip II diyabet, koroner arter hastalığı ve kalp krizi, safra kesesi taşı, osteoartrit (kireçlenme), uyku ve solunum problemleri, bazı kanserler (endometrium, meme, kolon), karaciğer yağlanması ve siroz, kısırlık riskleri artmıştır. Eğer obezite sorununu etkili yöntemler kullanarak çözemediğimiz takdirde Metabolik sendroma, Şeker hastalığı, kalp ve damar hastalıklarına, karaciğer yağlanması ve siroza, safra kesesi taşlarının oluşmasına, reflü hastalığına, uyku apnesi, polikistik over sendromu ve kısırlığa, kolon, endometrium ve meme kanserine, diz ve omurga eklemlerinde kireçlenmelere, cilt hastalıklarına yol açarak yaşamı tehtid edip yaşam süresinde kısalmalara yol açmaktadır.

Ayrıca obezite ön yargılara, ayrımcılığa hatta işsizliğede yol açabilmektedir.

 

 

 


04/Eyl/2019

 

Obezite ameliyatları basit ve sorunsuz olarak görünse de ameliyat sonrası süreç oldukça önemlidir. Kişinin bu süreci doktor ve diyetisyen hekim kontrolünde geçirmesi gerekiyor. Özellikle ameliyattan sonraki ilk 1 aylık süreçte  ameliyata bağlı sorun olup olmadığını anlamak için ayrıca önem taşıyor. Bu süreçte vücudun yağ oranı, kas miktarı, vitamin, kan ve mineral oranları da kontrol edilmelidir. Ardından uzman bir diyetisyen ve hekim tarafından beslenme düzeni oluşturulur.

Doktor Kontrolleri İhmal Edilmemelidir

Obez ya da obez sınırında olan kişilere uygulanan obezite ameliyatları, mide boyutunu küçülterek, emilimi etkileyerek veya her iki yöntemi birlikte uygulayarak  yapılır. Kısa sürede tokluk hissi duyan kişi sağlıklı gıdalarla beslenirse ideal kilosuna kavuşabilir. Sağlıklı beslenmek için vücudunun ihtiyaçlarını da bilmeniz gerekiyor. Bunu da ancak düzenli doktor kontrolleriyle öğrenmek mümkündür. Ameliyattan sonraki 15. Gün, 1, 2, 3, 6, 9,12 ve 18. aylarda yapılan doktor kontrolünde kandaki vitamin ve mineral oranlarına bakan hekim, gerekli gördüğü takviye gıdaları önermektedir. Bununla birlikte kas ve yağ oranına bakılarak kilo kaybının takibi yapılmaktadır. İdeal kiloya ulaşmak ve bunun sağlıklı bir şekilde sürdürülüp kalıcılığını sağlamak hasta ve doktor arasındaki bağın güçlü bir şekilde devam ettirilmesi ve kontrollerin aksatılmaması bu süreçte en önemli role sahip temel yapıtaşlarındandır.

 


04/Eyl/2019

 

Günümüzde yaygın olarak uygulanan obezite ameliyatları büyük oranda başarı sağlıyor. Özellikle kilo veremeyen ve sağlığı tehdit altında olan kişiler için kısa sürede etkili sonuç veriyor olması dikkat çekicidir. Önceki dönemlerde uygulanan kelepçe operasyonuna nazaran birçok avantajı olan güncel obezite ameliyatları, ülkemizde başarılı cerrahlar tarafından yapılıyor. Deneyimli cerrahlar ve obez kişinin hassasiyeti sayesinde yaklaşık iki yıl boyunca ciddi kilo kayıpları yaşanıyor. Midenin boyutunu küçülten, emlimi etkileyen veya her iki yöntemi birlikte uygulayarak  sağlıklı ve kalıcı kilo kayıpları elde edilmektedir. Artan tecrübeler doğrultusunda obezite ameliyatları,etkin ve güvenli bir şekilde uygulanılıp kısa sürelerde operasyonlar gerçekleştirilmektedir. Üstelik kişi duruma göre üç dört gün içerisinde taburcu olarak eski yaşamına geri dönüşler sağlanmaktadır.

Obezite Ameliyatlarında Başarı Neye Bağlıdır?

Obezite ameliyatlarında başarı elde edebilmek için ilk olarak işinde uzman cerrah ve hekimlere ihtiyaç vardır. Doğru müdahale ve kaliteli bilgilendirme yapabilen sağlık ekibi ile kişinin azmi bir araya gelince başarılı sonuç almamak mümkün değil. Başarılı bir operasyondan sonra kişi beslenme düzenine çok dikkat etmelidir. Özellikle başlangıç aşamasında mideyi zorlamayacak sıvı gıdaları doğru bir şekilde tüketmelidir. Bu dönemde protein ve takviye vitamin ya da minerallere ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu konudaki hekim uyarısını göz ardı etmemek gerekir. Bir diğer önemli husus da kilo vermenin ilk iki yıl boyunca azalarak devam ettiğini bilmek gerekiyor. Kilo verme durduğu ya da yatay seyre girdiği zaman ümitsizliğe kapılmadan azimle devam edilmelidir. Eğer pes ederseniz ve gereğinden fazla yerseniz ve hekiminizin önerilerini gözardı yapıp kontrolü elden bırakırsanız midenizin büyüdüğünü ve eski ameliyat öncesi kilolarınıza dönmeniz kaçınılmaz olacaktır.  


04/Eyl/2019

 

Obezite ameliyatı sonucu hacmi küçülen mide için düzenli ve doğru beslenme büyük önem taşır. Özellikle ilk 18 ay boyunca disiplinli bir beslenme düzeni ile hareket etmek ameliyatın başarılı sonuç vermesini sağlayacaktır. Ameliyatı takip eden 1-1,5 yıl boyunca azalan oranda da olsa kilo verimi devam etmektedir. Sonrasında da beslenme şekline göre kilo verme azalabilir ya da yatay seyredebiliyor. Bu yüzden ameliyat sonrası süreçte uzman hekimin tavsiyelerine birebir uymak ve sürekli iletişim halinde olmak  gerekiyor.

Midenin Eski Boyutuna Dönmemesi Gerekiyor

Kaslı bir yapıya sahip olan mide, aşırı yemeye bağlı olarak hacmini artırabiliyor. Obezite ameliyatı sonrasında bir bölümü alınan mide, kişinin daha az yemek yiyerek doymasını sağlamaktadır. Ameliyattan sonraki süreçte katı-sıvı ayırımı yapılıp, porsiyon kontrolleri yapılarak hem fiziken hemde ruhen bu süreci yönetip kilo veriminin kalıcığı sağlanmalıdır. Yavaş yavaş mideyi yemeklere alıştırırken az ve besin değeri yüksek uygun kalari ve porsiyonlarda gıdaları tüketmek gerekiyor. Bununla birlikte aşırı yemek yemenin mide hacmini tekrar büyüyeceğini unutmamak gerekiyor. Bu yüzden ameliyattan sonraki süreçte her besin türünden makül ölçülerde tüketilmeli, doktorun gerekli gördüğü takviye ve vitaminler de ihmal edilmemelidir.


04/Eyl/2019

 

Hareketsiz yaşam ve fast food gibi sağlıksız beslenme şartları birçok sağlık problemini de beraberinde getiriyor. Son yıllarda en sık karşılaşılan sorunlardan biri de metabolik sendrom hastalığıdır. Bu hastalık bir çok kalp hastalığını bir arada bulunduran kompleks bir sağlık problemidir. Özellikle bel ve sırt bölgesinde oluşan yağlanmaların tetiklediği hastalık diğer bazı sağlık sorunlarının da öncüsü olmaktadır. Örneğin diyabet ve tansiyon gibi hastalıklar metabolik sendroma bağlı olarak ortaya çıkar.

Obezite ile Metabolik Sendrom İlişkisi

Metabolik sendrom rahatsızlığının temelinde genetik faktörler etkin rol oynamaktadır. Sağlıksız beslenme, stres, hormonal sorunlar ve hareketsiz yaşam beraberinde obeziteyi getirirken, ailesinde obez olan kişiler de risk altındadır. Obeziteye bağlı olarak kandaki vitamin, mineral ve yağ oranlarında problem oluşuyor. Dolayısıyla kalp, damar, tansiyon ve halk arasında şeker olarak bilinen diyabet hastalıkları ortaya çıkıyor. Obezitenin en erken dönemde, en etkin ve kalıcı tedavisi riskleri tamamen ortadan kaldıracaktır. Yaşam şekli değişikliği, sağlıklı ve düşük kalorili beslenme diyetleri ve egzersiz programları birlikte  disiplinle uygulandığında bu sorunlarda düzelme sağlanmakla birlikte bu disiplinin oturtulamadığı kalıcılık sağlanamadığı taktirde obezitenin etkin, kalıcı ve güvenli bir şekilde tedavisi için obezite cerrahisi bu süreçte tek seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır. 

 


Copyright by Green Web Digital Agency 2019. All rights reserved.