Mide kanseri çeşitli nedenlerden dolayı mide mukozasında kötü huylu tümörlerin gelişmesi sonucunda gerçekleşir. Tüm kanserler arasında en sık karşılaşılan 4. kanserdir. Mide kanseri sindirim sistemi organlarından herhangi bir parçasında gelişebilir ve lenf bezleri, karaciğer, akciğer gibi organlara yayılabilir. %80’i sessiz ve sinsi bir gelişme göstermektedir. Mide kanserinin belirtileri arasında erken doyma, bulantı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı, kansızlık, karın ağrısı, kanama (gizli veya aşikar) veya yutma sırasında takılma hissi sayılabilir.
Mide kanseri nedenlerinin en önemlisi, yanlış beslenme alışkanlıklarıdır. Özellikle mangalda pişmiş et ve benzeri gıdalar, aşırı tuzlanmış ve salamura yapılmış sebzeler, işlenmiş gıdalar mide kanserinin oluşmasına zemin hazırlar.
Mide kanserine neden olan önemli bir faktör de H.plorienfeksiyonudur. Mide kanseri vakalarının %65-85’inde H.plorienfeksiyonu görülmüştür. H.plorienfeksiyonlu olguların %2’sinde de mide kanserine rastlanmaktadır.
Mide kanserinde de diğer tüm kanserlerde de olduğu gibi genetik faktörler önemlidir. Mide kanseri vakalarının %10’unda genetik faktörler öne çıkar. Ailesinde 1. ve 2. derece akrabalarında, özellikle 50 yaşın altındayken mide kanseri öyküsü olanlar (genetik faktörler), bazı meslek grupları (maden, tekstil, metal endüstri, boya, kimyasal, lastik, petrol sanayii çalışanları), daha önceden midesinin bir bölümü alınmış olanlar, midesinde polip, intestinalmetaplazi, atrofik gastrit gibi hücresel değişimleri olanlar, obez kişiler daha yüksek risk altındadır.
Yüksek ısıda pişirilmiş etlerden, aşırı tuzlu gıdalardan (turşu, soya sosu, tuzlanmış balık vb.) ve özellikle içerisinde çok sayıda nitratlı katkılar bulunan hazır gıdalardan uzak durulmalı, bunun yerine sebze ve meyve tüketimi arttırılmalıdır.
En iyi tanı yöntemi endoskopik incelemedir. Bu sayede midenin tüm iç yüzeyi görüntülenebilir ve ayrıca şüpheli alanlardan biyopsi alınabilir. Bunların dışında mide filmi, endoskopik ultrason veya bilgisayarlı tomografi gibi yöntemlerden de faydalanılabilmektedir.
Mide kanserinin öncelikli tedavisi cerrahidir. Cerrahi girişim ile midenin bir bölümü veya tamamı alınmaktadır. Ameliyat sırasında mideye komşu olan lenf bezleri de çıkarılarak mikroskobik inceleme için patoloji laboratuarına gönderilir. Midenin tamamı alındığında yemek borusu ile ince barsakların başlangıç bölümü birbirine dikilerek sindirim sistemindeki devamlılık sağlanmaktadır. Ameliyattan sonra radyoterapi, kemoterapi gibi ilave tedaviler bazı durumlarda uygulanabilmektedir.
Mide kanserinde minimal invaziv cerrahideki gelişmeler nedeniyle laparoskopik(kapalı) cerrahi uygulamaları yapılabilir. Bu ameliyat karın üzerinde yapılan 1 santimetrelik küçük kesilerden ve kamera yardımıyla gerçekleştirildiğinden hastalar açısından çok daha konforlu olmaktadır. Ameliyat sonrası hastaların ağrısı daha az olmakta ve iyileşme süresi daha kısa sürede gerçekleşmektedir.
Mide kanserinde takip önemlidir. Takipler İlk iki yıl, 3 – 6 ayda bir, daha sonraki dönemde yılda bir bazı incelemeler tekrar edilmektedir.